• 15 Ocak 2024 16:52
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Dayatılmış Gerçeklik ve Gerçek Hayat

Bu yazıyı dinleyin
Bahattin Yücel 15 Ocak 2024 Dayatılmış Gerçeklik ve Gerçek Hayat

Türkiye’de bürokrasi uygulanan yanlış politikaların kaçınılmaz sonucu olan ekonomideki çöküşün, kamuoyunda tartışılmasını önlemek amacıyla elinden geleni yapıyor. En basit örnek; TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları. Gerçekte enflasyon TÜİK’in açıklamalarının iki katı.

Benzer örneği turist sayılarında görmek mümkün. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı geçtiğimiz 2023 yılında bir başarı hikayesi yazmak adına, beklenti rakamlarını sürekli yenileyerek, durumu kurtarmaya çalıştı. Yurda giriş yapan kişileri; tatil, transit geçiş, birkaç saatlik alışveriş, gezi ya da iş amaçlı olduklarına bakmadan, turist tanımı kapsamında değerlendirerek, iyimserlikleri körükledi.

Sektördeki meslek kuruluşları da bu yaklaşım karşısında sesiz kalmayı seçtiler. Bir anlamda ülkede “dayatılan gerçeklik” ile “gerçek hayat” arasındaki derin çelişkiyi, kamuoyuna taşımakta yetersiz kaldılar.

İşlerin iyiye gitmediğine ilişkin en somut gösterge, geçtiğimiz günlerde BDDK’nın açıklamalarıydı. Resmi görüşe göre işlerin çok iyiye gittiği, tarihi ziyaretçi ve döviz girdisi rekorlarının kırıldığı 2023 yılında konaklama tesislerimizin kredi ihtiyaçları doruğa çıkmıştı. 

Büyük ölçüde sermaye yetersizliği yüzünden başvurulan “nakit krediler”, toplamda bir önceki yıla % 164 arttı. Konaklama sektörünün kullandığı nakit kredi toplamı 3,8 milyar dolara yükseldi. Gayri nakdi kredi oranındaki artışlar ise % 442 oldu.

Genelde bu sıkışıklığın nedeni olarak, 2023 yılı doluluklarında % 20 ‘lik düşüş yaşanması gösteriliyor. Kısaca söylersek; “dayatılmış gerçeklik, hayatın gerçeğine yenik düştü”.

Turist sayısı Bakanlığın rakamları kadar artmasa da -haklarını inkâr etmeyelim- çok hızla arttırmanın başarıldığı bir alan var. 

Ayasofya ve Efes Müzelerinin giriş fiyatları. Döviz cinsinden yapılan zam oranı tam %119. İlk akla gelen; artışların neden bu iki müzede yapıldığı olabilir. 

Ayasofya ve Efes Türkiye’nin en çok ziyaretçi alan iki müzesidir. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bu müzelerin, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yönetiminde olmalarına karşın giriş gelirlerinin özel bir şirket tarafından tahsil edilmesi de pek ala sorulabilir. 

Akla gelen başka bir soru da geçtiğimiz 17 Kasım 2023 günü duyurulan ve Mart 2024 başında uygulanacak zamlı tarife kapsamında açıklanan, “deneyim müzeciliğinin” ne olduğu? 

Bu son uygulama bilinen bir atasözümüz ile cevaplarsak; “kırk yıllık kadıyım, böyle dava görmedim” söylemine uygun düşüyor.

Aslında kime ya da kimlere ait olduğu açıklanmayan bu kuruluşun, “deneyim müzeciliği” konusunda çok yetkin olduğu öne sürülüyor. Ancak geçmişteki performansına ilişkin bilgilere henüz ulaşılamıyor. 

Kuruluşun kısaltılmış adı güncel siyaset çağrışımı yapıyor denebilir ama kanımca ilgisi yok. “DEM”; kulağa sektörün sessizliğinden ve saflığından yararlanan bir tür keyif alma girişimi gibi geliyor.