Türkiye kırmızı oldu….,

İngiltere açılmayı erteliyor…,

Almanya Ağustos’a kadartatilleri unutun diyor….,

Hollanda da vaka sayılarında artış devam ediyor…,

Fransa tam kapanmaya geçti…,

Çin  ve İran Türkiye’ye gidişleri durdurdu…,

Derken elimizde bir Rusya pazarı kalmıştı ki, oradan da olumsuz söylemler gelmeye başladı .

2020 yılında ülkemize gelen turist sayısı yabancı ve yurt dışı ikametli vatandaşlar dahil 15,9 milyon kişi. Bir önceki yıla göre %70 düşüş.

Pandemi  2020’de hepimizi kötü çarptı. 2021 e girerken  beklentiler  çok büyük olmasa da,  umut ”2021, 2020’den bir tık daha iyi olacak”tı.

Pandemi kapıyı ikinci kez çaldı, umut korkuya dönüştü: “ 2020 den bir tık daha kötü olabilir mi?”

Olabilir mi? Şu andaki görüntü “olabilir”i olabilir gösteriyor. Tabii yarın ne getirir bilme olanağımız yok. 

Günü  kurtarmaya odaklı dar bakış açımızla “YARIN” sadeceönümüzdeki 24 saati ifade ediyor. Sonrası?

Göç Yolda Düzelir! 

Mutlak doğruyu bulmanın olanaksızlığını göz önüne alırsak, bazı şeylerin göç yolunda düzelmesini doğru bulabiliriz. Ama göç’ün bir yol haritası olmaz ise ………

Hani bir söz vardır: “ ev alırsan çocuğuna, arsa alırsan torununa “ der atalarımız. Ya su? Her bir bardak bira için (250ml) bardağa girene kadarki süreçte kullanılan suyun miktarının 75 litre olduğunu bilip de, her çöpe dökülen 1 litre birada 300 litre suyu çöpe atmayı -hele ki su fakiri olan ülkemizde-  birkaç kuruş daha kazanmak adına görmezden geliyorsak torunumuza bırakacağımız arsanın ne değeri kalacak?  

Göçüyoruz, yolda düzeltemeyeceğimiz şekilde.